T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / AVCILAR - Şehit Melih Sancar Ortaokulu

Her Hafta 1 Tarihi Kişiliğimizi Tanıyoruz

Her Hafta 1 Tarihi Kişiliğimizi Tanıyoruz'da İlk Hafta Mehmet Akif ERSOY'u Tanıyoruz

MEHMET ÂKİF ERSOY (1873-1936)


15-06-2021              Mehmet Akif Ersoy, Aralık 1873 tarihinde İstanbul'un en önemli semtlerinden biri olan Fatih'te doğmuştur.  Babası dönemin en iyi eğitim kurumu olan Fâtih Medresesinde müderrislik yapan Mehmet Tahir Efendi, annesi aslen Buharalı( Özbekistan) olan Emine Şerife Hanım'dır.  Mehmet Akif mahalle mektebinde eğitimini tamamladıktan sonra aynı semtte ibtidâî mektebe(ilkokul) başlamıştır. Oldukça başarılı geçen eğitim hayatını her seferinde babasına borçlu olduğunu dile getiren Mehmet Akif, Arapça, Farsça gibi önemli dilleri daha ilkokul zamanlarında öğrenmiştir. Arapçayı babası sayesinde öğrenmiş ve derslerini bizzat ondan almıştır. 1885 yılında Fâtih Merkez Rüştiye'sinden mezun olmuş ve Mülkiye Mektebinin idâdî kısmına başlamış ve burada eğitiminin yarısına geldiğinde babasının vefat ettiğini duymuş(1888) bu sebeple en kısa yoldan meslek sahibi olmak için yeni açılmış olan Mülkiye Baytar Mektebine (Veterinerlik)  başlamıştır. Okul yıllarında ekonomik anlamda da çok büyük sıkıntılar yaşamış, ama hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Okul yıllarında sporla uğraşmış, özellikle güreşle meşgul olmuştur. Eğitiminin bu sürecinde şiire, edebiyata olan ilgisi artmıştır. Mezun olduktan sonra görevini yapmak için gittiği Edirne, Anadolu ve Rumeli'nin çeşitli yerlerinde bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalar yapmıştır. İşte bu süreçte Mehmet Akif halk ve köylüyle bu süreçte daha yakın temasta bulunabilmiş ve onları daha iyi tahlil edebilme fırsatı yakalamıştır. Mehmet Akif'in bu durumu ileride halk için yazacağı her eserine temel oluşturmuştur. Halkalı Ziraat Mektebinde öğretmenlik, Sırat-ı Müstakim dergisinde başyazarlık, İstanbul Darülfünunda (İstanbul Üniversitesi) Osmanlı Edebiyatı müderrisliği gibi önemli meslekleri de yapmıştır. Küçükken başlayıp bitiremediği ve ara vermek zorunda kaldığı hâfızlığı da bu süreçte tamamlamıştır.

            Mehmet Akif, Balkan savaşları sırasında birçok edebiyatçı ile birlikte halkı edebiyat ile uyandırmak ve aydınlatmak için çalışmalar yürüttüğü sırada heyetin başında bulunan Recâizade Mahmut Ekrem kendisine bu milletin millî bir destana ihtiyacı olduğunu dile getirmiş,  bunu da ancak Mehmet Akif'in yazacağını söylemiştir. Balkan Savaşların da yenilgi alan ordumuzun morali bozulmuş ve halkta tedirginliğe düşmüştür. Mehmet Akif bu durumu gidermek adına Fatih, Beyazıt ve Süleymaniye camilerinde, halkı cesaretlendirecek vaazlar vermiştir. Bu vaazlar büyük şaire "Milli Mücadele'nin manevi lideri"  unvanını almasını sağlamıştır. 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve Mustafa Kemal Atatürk'ün teklifiyle Burdur milletvekilliği görevi yapmıştır. Bu sırada Burdur, Eskişehir, Afyon, Konya ve Kastamonu'da vaazlarına devam etmiştir. Milli Mücadele( Kurtuluş Savaşı) zaferle sonuçlandıktan sonra Mehmet Akif'e dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricasıyla arkadaşı Hasan Basri Bey kendisini ulusal marş yarışmasına katılmaya ikna etmiştir. Ancak Mehmet Akif marş için konulan ödülü istemediğini dile getirmiş ve yarışmaya katılmak istemediğini söylemiştir, yarışmaya yaklaşık 700 tane şiir yazılmış ama meclisteki herkes en iyisinin Mehmet Akif tarafından yazılacağını bildiklerinden ödülü Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara bağışlanması şartıyla marşını meclise sunmuştur. Nihayet İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye'de yayımlanmıştır. Son olarak 12 Mart 1921 tarihinde mecliste, Hamdullah Suphi Bey tarafından büyük bir coşkuyla okundu ve kabul edildi.

            Mehmet Akif, yaptığı çalışmalarla ve işlerle her zaman için kıymetli bir Edebiyatçı, Siyasetçi, Tarihçi olmuştur. Ancak yakalandığı siroz hastalığı onu iyileşmek için yurtdışına gitmeye zorlamış ve Lübnan'a gitmiş, orda da tedavi olamayınca tekrar ülkeye dönmüştür(17 Haziran 1936).   Şair, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da, Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda ölmüştür. Günümüzde İstanbul'daki Edirnekapı Mezarlığı'na defnedilmiştir.

 ESERLERİ:

-Safahat, Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım, Gölgeler, Âmin Alayı, Bayram, Bülbül, Bir Mersiye, Çanakkale Şehitlerine, İstiklal Marşı, Mahalle Kahvesi.

MEHMET AKİF'E AİT ÖNEMLİ SÖZLER:

-"Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz."

-"Bize çağ dışı diyorlar doğrudur; çağlar açtık, çağlar kapattık. Çağlar bizden geri."

-"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırması."

-"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem."


HAZIRLAYANLAR

Mülkiye AYDIN ve Hediye Berfin YAŞAR

Sosyal Bilgiler Zümresi

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 15.06.2021 - Güncelleme: 17.06.2021 22:34 - Görüntülenme: 300
  Beğen | 5  kişi beğendi